GÜRKAN DEMİRTAŞ
Avukat Doğukan Tonguç Cankurt, sunduğu dilekçede 10 Ekim Ankara Garı Katliamı’nda hayatını kaybedenler anısına düzenlenen anma etkinliğine polis müdahalesini “alçakça” olarak nitelendirdiği için “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. Soruşturma belgesine ilişkin ilk duruşmada beraat kararı verildi.
Soruşturma dosyasını sunduğu dilekçede, 10 Ekim Ankara Garı Katliamı’nda hayatını kaybedenler anısına düzenlenen anma törenine polis müdahalesini “alçakça” olarak nitelendiren avukat Doğukan Tonguç Cankurt hakkında dava açıldı. “Kamu görevlisine hakaret” suçundan dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Cankurt’un dilekçesinde kullandığı ve suça dayanak alınan ifadeler şöyle:
“Suç işleyen polislerin yargı mercileri tarafından sistemli bir şekilde beraat ettirildiği açıktır. Ta ki 10 Ekim Ankara Garı katliamı anma törenine hukuka aykırı ve alçakça saldıran polisler etkili bir soruşturma sonucunda adli makamlar önünde cezalandırılıncaya kadar.” Soruşturma başlatılıp, onları beraat ettiren hakim ve savcılar yargı önünde hesap vermedikçe şikayetimiz çözüme kavuşturulmayacak.” Takip edeceğiz…”
“SÜLEYMAN SOYLU, KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA ‘HARİCİ’ DEDİ. ANKARA CUMHURİYET BAŞVURUSU kovuşturma açtı”
Duruşmada Cankurt, kendisine isnat edilen suça karşı şu savunmayı yaptı:
“Suç duyurusu dilekçemde bu ifadeyi kullandım. Çünkü polisin yaptığı hukuksuzluğu naif ve yumuşak bir dille ifade etmem gerekmiyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı danışmanının katıldığı bir eyleme herhangi bir müdahale olmazken, ertesi gün 10 Ekim katliamını yapmak isteyenler cezalandırıldı.Durumun yükünü anlatmak benim görevim.Standart sunmak mesleki sorumluluğum.Yine aynı çifte standart savcılık tarafından da uygulanıyor. Süleyman Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu’na “aşağılık” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hepimizin bildiği AİHM içtihatları çerçevesinde takipsizlik kararı verdi. Dilekçemde kullandığım kelime “aşağılık”. “Daha yumuşak bir kelime sanırım” . Ama kelimenin tam anlamıyla söyleyelim, aynı ifadeden dolayı bana dava açılıyor. Bu bir çifte standarttır. Dilekçemde kullandığım ifadelerin tamamı ifade özgürlüğü ve savunma hakkı kapsamındadır.”
“BURADA YARGILANAN 10 EKİM KATLİAMI ANMALARINA SİSTEMATİK MÜDAHALE VE CEZALANDIRILDIĞINI SÖYLEYEMİYORUZ”
Cankurt’un avukatı Linda Sevinç Hocaoğulları, müvekkiline isnat edilen suça ilişkin şunları söyledi:
“Meslektaşımızın suç duyurusunda bulunması ve suç duyurusunda kullandığı ifadeler nedeniyle 2020 yılında yapılması planlanan anma törenine polis saldırısına karşı suçmuş gibi yargılama yapılıyor. perde olarak kullanılamaz. Burada yargılanmak istenen meslektaşım kullandığı ifade değil. Burada yargılanmakta olan 10 Ekim Katliamı anma törenlerine sistematik müdahale.” “Bizim kanaatimizce işkence yapıldığını söylediğimiz için yargılanmayı istiyoruz. Öyle ki polis bizim suç duyurularımıza ‘avukatlar moralimizi bozmak, moralimizi bozmak için sürekli suç duyurusunda bulunuyor’ diye yanıt verebiliyor. 10 Ekim Katliamı sırasında ve sonrasında yapılan anma törenlerinde tek bir polis bile yargılanmadı.”
“ELEŞTİRİ KAPSAMINDA”
İlk duruşmada sanık ve avukatlarının ifadelerinin ardından savcılık, hakaret suçunun bir kişiye yönelik olmadığını, ifadelerinin verdiği acı nedeniyle eleştiri kapsamında olduğunu değerlendirerek beraat kararını değerlendirdi. Anma etkinliğinde sanığa polis müdahalesi.
Mahkeme, Cankurt’un karakterizasyonunun bir kişiye yönelik olmadığı gerekçesiyle yanlışlık olmadığına inanarak beraat kararı verdi.
