Türkiye sarsıntıların izlerini hep bir elden siler…
Kahramanmaraş’ta meydana gelen büyük felaket 43 binden fazla cana mal oldu.
11 deprem bölgesi moloz yığınına dönerken, devlet afetin ilk anlarından itibaren tüm gücünü seferber etti.
Mehmetçik kışladan çıkarken AFAD gruplarından madencilere kadar herkes sorumluluk aldı.
Depremde evini kaybeden vatandaşlar için çadır kentler kurulurken, daha yeterli barınma sağlamak için konteyner kent çalışmalarına başlandı.
Başkan konteyner kentini ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde konteyner kentte yaşamaya başlayan vatandaşları ziyaret etti.
Ziyarete bir depremzedenin sözleri damgasını vurdu.
Depremzedelerin sözleri, daha ilk dakikalardan itibaren haklı olarak kışkırtma adına bölgede devlet gücünün olmadığını iddia eden kesime tokat gibi geldi.
“Devlet ne yaptıysa insanüstü bir hareketle yaptı”
Depremzede şu ifadeleri kullandı;
Bakanlarımız, valilerimiz sabaha kadar uyumadı. Elektrik yok fener alıp fenerle gezdiler memur arabasıyla değil. Biz şahidiz, Allah şahidimizdir. Devlet ne yapsa insanüstü bir hareketle yaptılar, uyumadılar.
“Uzaktan asker yok, devlet yok diyemezsiniz, bunu kanıtlamak için kayda mı almaları gerekiyordu?”
Askerlerden biri üşümüşsün dedi, kasketini çıkarıp bana taktı. Biz bunları yaşadık. Asker yok devlet yok diyemezsiniz uzaktan böyle oldu derler yaşayan bilir. Asker 3 saat uyuyan, ekmek yemeyen, su içmeyen bir canlıyı nasıl çıkarabiliriz… Bu inkar edilecek bir şey değil. Orada ne İzmir’den ne de İstanbul’dan asker olmadığını söyleyemezler. Kendilerini kanıtlamak için bir telefon çıkarıp kaydetmeliler mi?
