Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin 14 Mayıs’ta yapılacağının açıklanmasının ardından siyasi partiler iş için kolları sıvadı. Emek ve Özgürlük İttifakı, seçmenlerin oylarının sonuçlara hatasız yansıması için seçim güvenliği konusunda da çalışmalara başladı. Anayasa Mahkemesi’nde devam eden kapatma davası nedeniyle listeleri Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından seçilecek olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), seçim hazırlıklarını sürdürüyor.
Yeşil Sol Parti Merkez Seçim İşleri Uyum Marmara Bölgesi Eş Sözcüsü Ela Hasanoğlu, en az 20 milyon vatandaşın oy kullanacağı bölgede sandık güvenliği için yaptıkları çalışmaları anlattı.
EN AZ 50 BİN
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) sandıklara artık rastgele sayı vermediğini belirten Hasanoğlu, bölgedeki son seçimleri hatırlatarak, bu yılki seçimler için 30 bin İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde toplam 30 bin. En az 50 bin sandık kurulacağını düşündüklerini belirtti. Hasanoğlu, tüm hazırlıklarını bu yönde sürdürdüklerini ifade etti.
KASA GÜVENLİĞİ
Yeşil Sol Parti’nin Meclis’te temsil edilmemesi nedeniyle sandık kurullarında görev alamadıklarını belirten Hasanoğlu, bu durumun güvenlik açısından sorun yaratacağını bildiklerini ancak buna karşı da önlem aldıklarını söyledi. BT. Hasanoğlu, “Elbette önceki yıllara göre bir fark var. Sandık kurulunun resmi üyesi olmaktan, tanık konumuna geçtik. Bu seçimlerde amacımız her sandıkta bir gözlemci ile partimizi temsil etmek ve her okulda en az bir okul müdürü bulundurarak koordinasyonu sağlamaktır. Bunun da ötesinde, avukatlarımıza destek birimleri oluşturmaya, il ve ilçe seçim kurullarındaki temsilcilerimizle itirazlarımızı yapabilecek bir yapılanmayı sağlamaya hazırlanıyoruz.”
Seçim güvenliği için tanıklığın değerini hatırlatan Hasanoğlu, “Tanıklık yapınca tüm haklarımızı kaybetmiyoruz. Seçim kurulunda sadece oy hakkı farkı vardır. Gözlemcilerimizi ve okul müfettişlerimizi mümkün olduğunca yetkili kişi belgesi ile donatıyoruz. İtiraz etme ve müdahale etme hakları vardır. Hatta ‘Yine emin değilim, kont mu?’ söyleme hakkı vardır. Tüm muhalefet partileri bire bir hedefle bu seçime girdiği için bu itirazın seçim kurumlarında da cevabını bulacağını düşünüyoruz. Bu da değerli. İtirazda bulunan yetkililerimiz ilçe seçim kurumlarında tüm itirazlarımızı hukuk diline çevirebilecek durumda olacaklardır. Hep merak ettiğim ve bir türlü sonuca varamadığım şey; Bizden başka hangi ülkelerde müminlerin güvenliği için çalışıyoruz? Bu çalışmalar 2015 yılından beri yapılıyor. Türkiye’de sandık sıkıntısı yaşandığı dönemde bir takım oyunların oynandığını hepimiz biliyoruz. Olasılıkları biliyor ve inanıyoruz. Gözümüzün arkasından bunu yapan bir yerden elimiz kolumuz bağlı duramayız. sahibi olacağız. Bunu sadece bir siyasi parti meselesi olarak değil, bir sivil hareket olarak da düşünebiliriz. ‘Vatandaşım benim seçmenim oy kullandı, ben de oyumun tekrar sayılmasını istiyorum’ diyen bir noktada sahip çıkmalıyız. Bu belki de bizim en büyük organize eylemimiz. Bu çok açık çünkü güvenmiyoruz” dedi.
GÖREVE DAVET
Sandık güvenliğinin sadece sandıkları açmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Hasanoğlu, “’Sandık güvenliği’ dediğimiz olay sandıkların açılmasıyla başlamaz. Hatta güvenlik seçim sabahı saat 06:00’da başlıyor. Sabah tüm görevliler orada olmalı, göreve başladıkları andan itibaren konuya hakim olmalı ve akşam sandıklar sayım yapıldığında seçmenin iradesini yansıtan sonucun gerçek olması gerekiyor. herkes. Birden fazla yerdeki en büyük kusurlarımızdan biri de akşam ıslak imzalı tutanaklarımızı aldığımızda ‘işimizi yaptık’ diye düşünmemiz. Torba ve tutanakların değiştirildiği bilgisi her seçimde yapıldı. Devlet seçim güvenliğini sağlamazsa biz kendimiz sağlarız” dedi.
Seçim güvenliği için çağrıda bulunan Hasanoğlu, 2 Nisan’a kadar herkesin seçmen kaydı olup olmadığını kontrol etmesini isteyerek, şunları ekledi: “Çünkü kayıp seçmen var. Birincisi seçmen olduklarından emin olmalılar, ikincisi seçim günü oy kullanmalılar ve üçüncüsü bazı bölgelerde hala eksiğimiz var. Öncelikle halkımız bu sandıklarda görev almalıdır. Özellikle kadın seçmenlerimizin daha fazla inisiyatif kullanması gerekiyor.” (HABER MERKEZİ)
